Bu Blogda Ara

9 Kasım 2010 Salı

Six Sigma dan Kormalımıyız?

Çağımız dünyasında şirketlerin başarıları kazandırdıkları paralar ile ölçülmektedir. Bu kadar rekabetin içinde kar oranlarını artırabiliyorlarsa diğerlerinden farklı şeyler yapmaları gereklidir. Bu farklılıklar onları lider kuruluşlar durumuna getirir. Geride kalanlar neden bu farkı yapamamışlardır? Bunu onlara sormak yerine, tahmin edebiliyoruz ki değişime ayak uyduramamış, karar vermede geç kalmışlardır. Bu şirketler başarıyı nasıl elde etmişler? Kimsenin yapmadıklarını değil, herkesin bildiği fakat uygulamadıkları ile başarmışlardır.

Sizlerde kendinize sormalısınız. Bizler bunları yapmak istiyor muyuz? Sorunuzun yanıtı “evet” ise, sizde başarılı olmak için adım attınız demektir. Bunun yolu Six Sigma dan geçer. Herkesin buna itiraz ettiğini duyar gibi oluyorum. Şimdi biz rakamlara mı boğulacağız diyorsunuz. Öncelikle hangi iş kolunda olursanız olun fark etmez. Üstelik pek çok kişinin duyduğu endişenin tersine, istatistik analiz konusunda çok sağlam temellere ve bilgilere sahip olmanızı da gerektirmez. Six Sigma sadece şirketinizin performansını ölçme ve bunu analiz etme biçimine katkıda bulunmanıza aynı zamanda işinizi yönetirken benimsediğiniz temel yaklaşımlarınızı da geliştirir.

Six Sigma’yı başka nasıl tanımlarız; “müşteri taleplerini karşılama konusunda mükemmele yakın bir hedef” diyebiliriz. Daha açıkçası, milyonda hata yapma olasılığımızı 3,4 hata ile çalışmayı hedefledik diyebiliriz.

Six Sigma bir şirketi müşteri memnuniyeti, karlılık ve rekabet gücü açısından daha ileri bir seviyeye taşıyacak “kültür gelişimini” amaçlama çabaların bütünüdür.

Bu sistemin kanıtlanmış yararlarına baktığımızda;

-Maliyetlerin düşürmesi

-Verimliliğin artırılması

-Pazar paylarının büyümesi

-Müşteri devamlılığı (sadık müşteri)

-Çevirim zamanının kısaltılması

-Hata oranlarının düşmesi

-Kültür değişimi

-Ürün/hizmet geliştirme gibi birçoğunu sıralamamız olasıdır.

Six Sigma bildiğimiz diğer yönetim kavramlarından farklımı? Six Sigma ile ilk defa karşılaşan kişiler, “Toplam Kalite” çalışmaları ile çok benzerliklerin olduğunu söylerler. Six Sigma ilkeleri ve araçlarının kökeninde W.Edvards Deming, Joseph Juran gibi “kalite Gurularının” söylemlerine rastlamak mümkündür.

Toplam kalite yönetim sisteminde pes etmiş yöneticilere, Six Sigma korku verebilir. Ama Six Sigma yeni ve oldukça gelişmiş bir olgudur. Six Sigma içinde ilerledikçe, yeni şeyler bulacağınızdan hiç kuşkunuz olmasın. Toplam Kalite konusunda edindiğiniz bilgi birikimleri, sizlerin Six Sigma’ya giriş ve yolculuğunuzda çok yardımcı olacaktır.

Farkında olmadan size sağlayacağı kazançlar:

-Six Sigma başarı ve büyüme yolunda vazgeçilemeyecek olan yol, en iyi, iş uygulama yöntemleri ve becerilerini içeren geniş bir yelpazeye sahip olması.

-Hiç bir zaman sabit bir reçete ile yola çıkılmamamsı.

-Six Sigma, Hizmet sunan kuruluşlarda dahi, üretim harici sağladığı yüksek kazanç.

-Six Sigma, teknik mükemmellik kadar, insan mükemmelliği de demektir. (Yaratıcılık, işbirliği, iletişim, inanç)

-Six Sgma, doğru uygulandığında sise sağladığı olağan üstü iyileştirme ve kazanç.

James Collins ve Jerry Porras’ın “Built to Last” isimli kitabında başarılı şirketleri incelediklerinde gözlemledikleri, iki farklı hedefi aynı anda benimseme konusundaki becerilerine borçlu olduklarını görmüşlerdir. Hem istikrar hem de yenilenme konusunda (büyük tablonun yanı sıra en küçük ayrıntılar ve akılcı çözüm yollarını okuyabilme). Kısacası, bir kuruluş içindeki bütün kuvvetleri kullanma ve harekete geçirme yaklaşımı ile başarmışlar.

Six Sigma çalışmalarınızda daha çabuk başarıya ulaşabilmeniz, kuruluşunuzun öğrenme yeteneğine bağlıdır. İnanmalıyız ki kendi personelimiz ve süreçlerimizin içinde yatan gizli gücü ortaya çıkarmanın yollarını bilelim. Bu yolları bilip ortaya çıkarabildiğimiz takdirde, Six Sigma kuruluşunuz ve sizler için korkulu rüya yerine, rekabeti en iyi yapabilen, en iyi yönetilebilen kar performansı en yüksek olan sistem anahtarı olacaktır.



Erdem Şeneroğlu

Lead Auditor

13 Ocak 2010 Çarşamba

Liderlik

Niçin öyle her önüne gelen değil de, sadece belli kişiler bir topluluk içinde lider olarak ortaya çıkıp

topluluklarına liderliklerini kabul ettirirler?

Liderlerin en büyük özellikleri hayallerinin sonsuzluğudur. Bu özelliği kullanarak, karşıdaki büyük dağın

zirvesine bakalım. O zirveye nasıl ulaşabiliriz? Buraya birbirinden ayrı yönlere kıvrılarak devam eden

patikalarla ulaşma olanağı yaratmasına benzetebiliriz. Tam o an dağın zirvesi “Liderliğin katışıksız esası

gibi” karşımıza puslar içinde çıkar.

Liderliğin de kendine özgü bir gizemli tarafı vardır. Liderlik insanda hayranlık uyandıran öğeler barındırır.

Bu hayranlığa ve meraka yanıt ararken de kafası karışır. Tekrardan bağsı şeyleri yeniden keşfetmemiz

gerekmiyor. Bu konularda önce araştırıp yazan çizenlere bakmamız yeterli olacaktır.

Biraz derinlemesine düşünüldüğünde görünen şudur. Dağın zirvesine giden karmaşık patikalara kuşbakışı

baktığımızda net olarak üç adet yol görünür. Bu o kadar barizdir ki görmemezlikten gelemeyiz.

Bahsettiğimiz üç yollun ne olduğunu merak edersek; şöyle sıralayabiliriz.

-Ne olduğunuz (Nitelik)

-Ne bildiğiniz (Durumsallık)

-Ne yaptığınız (İşlevsellik)

Ne olduğunuz (Nitelik) incelersek; yani lideri.

Liderliğin niteliklerini açıklayacak birçok karşılıklara rastlayabilirsiniz. Bunların hepsi kendi başlarına doğru

tanımlardır. Hatta geniş anlatımlara kadar uzayabilecek sözcüklerdir. Ast olan çekirdek düşüncenin

çevresinde toplanarak grup oluşturmaktır. Kısaca, zorluklar karşında yılmayan, tehlike karşısında korkusuz

olan. Cesur ve kararlı bir tavır ortaya koyarak ana kavramın etrafından kopmayan gruplar vardır. Metanet,

cesaret ve dayanıklılık, yiğitlik. Coşku, şevk ve sebat işte,bu liderliğin büyüleyici özelliğidir.

Ne bildiğiniz (Durumsallık); ne kadar ve nereye kadar bilmeniz yaklaşımıdır.

“Bir insan niçin lider olarak kabul edilir?” diyebildiğimiz de, Liderliğin doğuştan gelen kişilik ve karakter

niteliklerine pek bağlı bir şey olmadığını, ancak bir kişinin belli bir duruma uygunluğuna bağlıdır. Başka bir

deyişle, bir kişiyi bir durum içersinde koyabilirsiniz ve orada lider olarak kabul görebilir. Fakat durumu

değiştiğinde veya değiştirildiğinde artık lider olarak kabul görmeyebilir. Önemli olan insan doğasını bilme,

anlama, ayrıca başkalarını yüreklendirme ve coşturma veya başkalarına çalışma sevgisi aşılama

potansiyeline sahip olmaktır. Bir lider olarak bilgi, olması gereken bir şeydir. İnsanın alanında ne kadar

uzman olması, anlaması ve alanına ne kadar hâkim olması da tartışılacak bir konudur. Bir liderin bilgiyi ne

kadar ve nereye kadar bilmesi gerektiği onun gereksimin duymasına bağlıdır.

Ne yaptığınız (İşlevsellik);liderliği belirleyen işlevler.

Tüm çalışma grupları ve kurumlar kendi karakteristik özelliklerini belirler ve devamın da izlerini bırakırlar.

Genel inceleme altına aldığımızda; ortak görevi başarma isteği, beraberce takım olarak çalışma ve

insanın egosu olarak da grup içinde dahi birey olarak kalabilme.

Belirlenen asal konuların derinliğine incelenmesi onları çıkmaza değil, felsefeye götürür. Bu bağlamda ne

olduğunuz, ne bildiğiniz, ne yaptığınız tamamıyla birbirinden ayrılma noktasında bulunmazlar. Birbirlerine o

kadar bağlıdırlar ki, biri olmasa, diğerleri yarım kalır. Kendi başına anlamını yitirir. Belirlediğiniz ana konu

sizin için asla terk etmeyeceğiz, cesaretle takip edip, çevrenizle birlikte şevk ve İnanç ile aşılayacağınızdır.

Bu amacın oluşmasında gerektiği kadar bilgi ile ekip içersinde çalıştırabilmek. Bu ekibin içindeki her bireye

egosunun tatmininde serbestlik sağlamaktır. Toprağın içindeki bütün mineral ve katkılar, çevre faktörlerini

de hesaplayarak gerekli bilgi ile seçilecek bitkinin verimini elde etmek ne kadar haz verir. Bütün bunları

topladığımızda, karşımıza basit ama kısa açıklama çıkar. Liderlik kendinizi ve çevrenizdekileri kullanabilme

sanatıdır. Bunu başarabilenler ve uygulayanlar, zamanlarının en iyileri arasında sayılırlar.

Sizlerde neden böyle olamayasınız. Bunu kendinize hiç sordunuz mu?

Erdem Şeneroğlu

Lead Auditor